Portre fotoğrafı deyince aklınıza ilk ne gelir? Benim vesikalık fotoğraf gelir açıkçası :) Vize başvurularında, yeni bir işe girerken ya da çeşitli bürokratik işlemler sırasında gerekir ya, zoraki çektirirsin bir vesikalık.. Oldum olası soğuk gelmiştir bana vesikalık çektirmek, öylece durup poz vermek.. Genelde fotoğrafçı sizle değil de yüzünüzün kadrajda nasıl durduğuyla ilgilenir. Yeter ki düzgün olsun fotoğraf diye “biraz sağa, hafif yukarı, biraz da sola” gibi yönlendirmeler yaparak bu süreci iyice sıkıcı hale getirir.. Yüzünüzdeki gülümseme bir yerden sonra donar kalır.. Artık o içtenliğini kaybetmiş, soğuk bir gülümsemedir.. İşte bu yüzden ben vesikalıklarımı kullandıktan sonra bir kenara kaldırırım, çünkü baktığımda tanıyamam kendimi hiç. “Ne kadar farklı çıkmışım” derim kendi kendime..
Peki her vesikalık çeken fotoğrafçı iyi bir portre fotoğrafçısı mıdır? Maalesef hayır.. Vesikalık ne kadar (genelde) duygudan yoksunsa, bir portre tam tersine o kadar duygu yüklü olmalıdır. Portre fotoğrafı, kişinin karakterini, duygularını ve iç dünyasını ne kadar yansıtabiliyorsa o kadar güzel ve başarılıdır. Fotoğrafçı için önemli olan insanın kişiliğini, duygularını algılamak ve bunu fotoğrafa yansıtmaktır. Bunu yapabilmek de öyle göründüğü kadar kolay bir iş değil tabii ki.. Fotoğrafçı ile model arasında öncelikle sağlıklı bir iletişim, güçlü bir diyalog olmalıdır. Fotoğrafçı modelini ne kadar iyi tanırsa o kadar kamerasıyla iç dünyasına ışık tutabilir.. Diğer taraftan modelin de çekim konusunda bilgilendirilmesi, fotoğrafçının neyi neden yapmak istediğini anlaması önemlidir. Model kendi rolünü ne kadar iyi kavrarsa o kadar güzel bir iş çıkar ortaya..
Portre fotoğrafları ve fotoğrafçılığı konusunda edindiğim bu bilgiler sayesinde portrelere artık yepyeni bir gözle bakar oldum.. İşte bu yüzden Londra’daki Ulusal Portre Galerisi’ni (National Portrait Gallery) ziyaret etme fikri beni çok heyecanlandırdı..


Geri bildirim: Ulusal Portre Müzesi/Londra – HABER POTASI
Merhabalar,
Ellerinize, gozlerinize saglik harika bir yazi olmus tesaduf eseri rastladim internette.
Izninizle bir konuya itiraz etmek istiyorum, eserlerin kacirilmis olma dusuncelerine iliskin olarak. British Museum ( Britanya Muzesi) Tum dunya tarihini barindiran bir kurum olmakla beraber bu eserlerin muzeye getirilmesi icin ilgili ulkelerle gerekli anlasmalar yapmis hemde tasinmasi icin cok ozel masraflardan kacinmamistir, bir cok ulkede bu durumu senelerdir bilir ve devlet baskanlari dahil olmak uzere gelir ziyaret ederler nasil koruma altinda olduklarini da gorurler. Dunyaya ait olan miraslarin en cok ziyaret edilen bir sehirlerden birinde olmasini ve gelecek yuzlerce nesillere gosterilebilecek olmasini dusunelim bir taraftanda. Sinirlarin birer birer kalktigi bu dunyada artik cocuk gibi o senin malin bu benim mirasim demekten kacinmali ve bir butun gibi dusunmenin hepimize faydasinin olacagini dusunuyorum.Ne yazikki ulkemizde tarih , dunya mirasi istenilen duzeyde korunamamakta ve tanitimi yapilamamakta. Umarim kimseyi kirmamisimdir ancak farkli bir acidan bakmayi gosterebilmek istedim.
Yazilarinizin takipcisi olacagim, cok guzel ifade tarziniz var, umarim bir sonraki Londra ziyaretinizde sizinle yuz yuze gorusebiliriz.
Sevgiler,
Merhabalar,
Yorumunuz icin tesekkurler! Size bu konuda katiliyorum, gonul ister ki memleketimizde tarihi eserler daha iyi korunsa, baraj sulari altinda kalmasa da biz de gururla bunlari sergileyebilsek.. Ilerde bir gun belki Turkiye de tarihi mirasi korumada bilinclenir, anlasmalarla verdigi eserleri geri almayi basarabilir. O gunleri biz gorebilecek miyiz acaba? O zamana kadar da birakalim en iyi sekilde sergilensinler Britanya Muzesinde, belki merak eden olur da eserlerin gerisini gormeye gelir ulkemize…
Blogumuza her zaman bekleriz. Bir sonraki Londra ziyaretinde gorusmek umidiyle.
Sevgiler
postmodern çalışmalarınızı ilgiyle takip ediyorum ..
londra gezinize britanya müzesi ni eklemeyi düşünüyormusunuz ? zira o müzede ülkemizden götürülen ? bir çok tarihi eseri görmek mümkün bununla ilgili bir çalışma yaparsanız eminimki ülkemizdeki ören yerlerinde görmeyi arzu ettiğimiz fakat görme şansı bulamadığımız eserleride bizlere sunmakla büyük hayırlara vesile olmuş olursunuz…yanılmıyorsam izmir çankayada bulunan agoradan götürülmüş 2800 yıl öncesine tekabül eden ve anadoluda bir örneğine daha rastlanmayan mısır stil yapımı mumya Lahiti olacak lahit kırmızı figürle işlenmiş eşi anadoluda olmayan bir yapım ve yanındaki metal açıklamada A.D 7th cntry turkey / smryna . yazıyor olması gerek …
Selamlar Emrah Ç. Ne yazık ki Londra’da koşuştururken Britanya müzesine gitme şansımız olmadı.. Bir sonraki sefere umarım. Yurtdışındaki müzelerde hep zaten Anadolu’dan eserler karşımıza çıkıyor. Özellikle mesela Berlin’de Zeus Tapınağını komple götürüp orada kurmuşlardı, gözlerimize inanamamıştık. Zamanında yapılan ihmalkarlıklardan ne yazık ki bir çok tarihi eser kaçırılmış. Eğer birgün bahsettiğiniz müzeye de gidebilirsek merakla bakınacağız etrafa bu lahiti görmek için. Bilgi için çok teşekkürler!
H.
berlin müzesinide merakla bekliyorum başarılarınızın devamını diliyorum
Dostlar selam!
Ne güzel yapmışsınız! Ellerinize sağlık..Takipyenim!
Sevgilerrr:)
Çok teşekkürler Hisseli Harikalar Kumpanyası!
Beğenmene çok sevindik. Yine bekleriz :)
Sevgiler..
Selam Seda
Hem bilgilendirici hem de eğlendirici bir yazı olmuş. Büyük bir zevkle okudum.
Fotoğraflar da arka arkaya geliyorlar ya tam seyirlik olmuş. Yüreğine sağlık.
Bu yazıyı okuyunca aklıma ne geldi biliyor musun? Amelie… Hani metro istasyonundaki fotoğrafçıda çektirilen vesikalık fotoğraflar hadisesi… Filmi seyretmeyen vardır belki. Tam açık etmeyeyim şimdi. O filmde fotoğrafın büyülü bir etkisi geçmişti bana. Şimdi senin yazını okudum ya vesikalık fotoğraf ve portre fotoğraf mukayesesi yapmışsın mesela… Çok farkettirici bir yazı olmuş bu Sedacım.
Tüm samimiyetimle söylüyorum. Zaten fotoğraf seven biriyim. Bundan sonra bu farklara daha çok dikkat edeceğim. Yazılarını sabırsızlıkla bekliyorum. Teşekkürler.
Merhaba Hayal Kahvem
Ben de çok severim Amelie’yi, ne şeker filmdir o..
Uzun zaman oldu seyretmeyeli, vesikalık fotoğraf sahnesi için tekrar seyretmeli şimdi :) Teşekkürler!
Sevgiler..