Zaman zaman siz de düşünür müsünüz, acaba çamaşır makinesini kim icat etti, veya tirbuşonu, veya işinize çok yarayan başka bir aleti? Kim icat ettiyse Allah ondan razı olsun der misiniz hiç? Hayatı kolaylaştıran, pratik çözümler sunan bu mucize aletleri kullanırken mucitlerini merak ederim ben, ve sonra da unutur giderim sorunun kendisini de merak ettiğim cevabını da..
Bazen de yeni bir şeyler icat etmenin ne kadar zor olduğunu düşünürüm kendi kendime.. Sanki icat edilebilecek tüm aletler çoktan başkaları tarafından icat edilmiştir de bana icat edecek bir şey kalmamıştır gibi gelir.. Zaten öyle çok mucit bir tipim de yok ama nedense arada bir düşünürüm işte :)
Geçenlerde icatlarıyla çocukluğumdan beri beni kendine hayran bırakan bir mucidin/sanatçının, Porof. Zihni Sinir’in aynı zamanda atölye olarak kullandığı Cihangir’deki dükkânını ziyaret ettim. İçeri girer girmez karşıma yüzlerce icat çıktı, hepsi de değişik bedenlere bürünmüş mühendislik harikası pratik aletler… Protestocu kalemlik, zaman bisikleti, çay poşeti sıkma makinesi, mıknatıslı notluk, yaylı kalemlik, elli kitap tutucu ve daha neler neler… Gırgır dergisinde karikatürlerini görmeye alıştığımız Zihni Sinir ve ‘proce’leri artık üçüncü boyuta geçmiş, günlük hayatta kullanılabilecek ürünler haline gelmişler bile. Hepsinin ortak özelliği ise fonksiyonellik, mizah ve estetik!
Ben birbirinden güzel procelere hayran hayran bakarken Zihni Sinir’in yaratıcısı ise arkadaki atölyesinde yeni projeleri üzerinde çalışıyordu. O kadar işinin arasında da beni kırmadı sağolsun, böylece kendisiyle sohbet etme şansım oldu.
Merak edenler için önce kısa bir özgeçmiş:
Bizim Porof. Zihni Sinir olarak ilk defa Gırgır dergisinde karşımıza çıkan mucit karakterin yaratıcısı 1951 Manisa doğumlu Irfan Sayar. Kendisi Güzel Sanatlar Akademisi Yüksek Dekoratif Sanatlar Bölümü, Sahne ve Görüntü Sanatları İhtisas atölyesinden mezun oldu. Gırgır dergisinde profesyonel olarak karikatür çizimlerine başladı ve 1977de de unlu Porof Zihni Sinir tipini yarattı.
Daha sonra iki arkadaşıyla birlikte Hayal Mahsulleri Ofisi adıyla bir şirket kurup RR Resimli Roman dergisini çıkardı. Karikatür-heykel çalışmalarında bulundu. Çeşitli reklam filmlerine özel efektler yaptı. Porof. Zihni Sinir ve Proceler kitabı Tubitak popüler bilim kitapları serisinden yayınlandı. Halen Bilim ve Teknik dergisinde her ay “Porof. Zihni Sinir”i çiziyor ve Cihangir Ağahamamı Sokak’taki dükkânında çalışmalarını sergiliyor.
Peki nasıl başlamış bu icatlar diye sorduğunuzu duyar gibiyim :) Hoş bir sohbetin ardından eve gelir gelmez Zihni Sinir hakkında araştırmalara başladım.. Zihni Sinir’in yaratıcısı İrfan Sayar, çocukluğunda şehirden çiftliğe gelirken, ailesinin oyuncaklarını almasına izin vermemesi üzerine icatlarına başlamış. Çamur, teller, lokum kasaları, konserve kutuları, ipler, mısır koçanları gibi doğal malzemelerle oyuncakların taklitlerini yaparak basit icatlarına başlayan sanatçı, sonra daha karmaşık icatlar yapmaya başlamış. Basit icatlarla başlayan bu yolculuk şimdilerde bir Zihni Sinir Üniversitesi kurulmasına, BÜMED’de küçük yaştaki çocuklar için düzenlediği atölye çalışmalarına, birçok özel şirket için değişik proceler ve seminerlere hatta ve hatta sinemaya kadar uzanmış. Evet yanlış duymadınız, sinemaya kadar.. Hangi film acaba diye merak ettiniz değil mi? İşte öyküsü..
Vizontele filmini izlemeyen pek kalmamıştır herhalde. Vizontele’nin saf mucit karakteri Deli Emin‘i ise hatırlamayan yoktur.. İşte Deli Emin’in birbirinden ilginç aletlerini İrfan Sayar’ın kendisi tasarlamış. Yılmaz Erdoğan’ın projenin başlangıcında kendisine teklifte bulunduğunu anlatan İrfan Sayar, o karakteri düşünerek, o kasabadaki malzemelerle neler yapılabilir diye bakmış, bunları yapabilmek için Van’da 10 gün geçirmiş, bütün sistemleri kurmuş. Deli Emin’in atölyesi, kullandığı bisiklet, gözlük, çeşitli elektronik ve mekanik aletler, otomatik açılan kapı.. Bir de ütü vardı filmde bilmem hatırlar mısınız, hani açılınca aynı zamanda ocak, kapatınca da tost yapan… İşte bu ve benzeri Deli Emin aletlerini tasarlayan Zihni Sinir sinemaya da böylece katkıda bulunmuş.
Bu arada söylemeden edemeyeceğim, Zihni Sinir’in bizim evliliğimizde de özel bir yeri ve procesi var :) Geçen sene düğünümüz öncesinde kendisinden bizim düğün davetiyemizi tasarlamasını rica etmiştim, o da beni kırmayıp hazırlamıştı.. İrfan Sayar imzalı davetiyemiz, buzdolabı magneti formatında İzmir-İstanbul-Ankara-İzmit’ten birçok davetlinin evini süslemeye umarım devam ediyordur :)
Porof. Zihni Sinir’in yaratıcısı İrfan Sayar’a hem bu bize özel procesi hem de bu hoş sohbeti için tekrar teşekkür ve sevgilerimi gönderiyorum…
Zihni Sinir’in, karikatürlerini bir araya getirdiği kitapları çocuklar için hem eğlenceli hem de eğitici.. Proceleri ise sevdiklerine farklı bir hediye almak isteyip de ‘bu sefer ne alsam acaba’ diye düşünenler için hem çok ideal, hem de pratik; bir tıkla internet üzerinden sipariş edilebiliyor… http://www.porofzs.com/
Yazılar ve fotoğraflar harika Seda abla; buzdolabı magneti bizim dolabı da süslemeye devam ediyor, baktıkça muhteşem düğünü ve dansları hatırlıyoruz; sevgilerimle:))
Yazılar ve fotoğraflar harika Seda abla; buzdolabı magneti bizim dolabı da süslemeye devam ediyor, baktıkça muhteşem düğünü ve dansları hatırlıyoruz; sevgilerimle:))
Cok tesekkur ederim yorumlariniz icin! Bizi izlemeye devam edin :))
Sevgiler!
Sevgili kuzen sen bu işi pek güzel kıvırmışsın .Yeni yazılarını heyecanla bekliyorum…
harika…)) bir solukta okudum.seni kutlarım. Vizontele’yi çok izledim . Zihni sinir proceleri filmin en eğlenceli ve düşündürücü sahneleriydi… :))
Harikulade bir yazı olmuş Seda… Büyük ilgi ve keyifle okudum. Yüreğine sağlık!