Birkaç ay önce ilkine katıldığım fotoğraf atölye çalışmalarının ikincisi geçtiğimiz ay yine Amsterdam’da Megan Alter tarafından organize edildi ve konu olarak bu sefer Mad Men seçildi. Mad Men birçoğunuza tanıdık gelecektir, hani şu 1960larda Amerikada geçen, Amerikanın reklam dünyasını konu alan, 15 Emmy ve 4 Golden Globe ödüllü meşhur Amerikan dizisi.. Ne yalan söyliyim, konusu itibariyle dizi ilk başlarda hiç ilgimi çekmemişti. Neden sonra, sırf onca insan bu diziyi neden bu kadar seviyor ve bu dizi bu kadar ödül alıyor acaba diye merak edip 1-2 bölüm izleyince birden ben de Man Men delisi olmuştum.. Bütün bölümlerini büyük bir heyecanla ve ilgiyle seyretmiş, tüm sezonları 2-3 hafta içinde bitirmiştim.
Diziye bakış açımı 180 derece değiştiren şey ne miydi? Şöyle özetleyeyim: dizi sadece 1960lardaki reklamcılık sektörüne değil dönemin Amerikan toplumuna ve kültürüne de ayna tutuyor. Sigara ve alkölün işte, evde, hatta hamilelikte yaygın bir şekilde içilmesi gibi günlük alışkanlıklardan tutun da, ırkçılık, kimlik çatışması, karşı kültür, kadın-erkek eşitsizliği, feminizme kadar birçok toplumsal gerçek gözler önüne seriliyor. Ayrıca 60ların önemli siyasi olaylarını da karakterlerin hayatları üzerinden aralara serpiştirmekten geri kalmıyor. Dönemin iş hayatını, toplumsal ve siyasi olaylarını incelikle yansıttığı için de onca ödülü toplamış olmasına pek şaşırmamak gerek..
Diğer taraftan eğer modaya meraklıysanız, ve 60ların modasını tekrar yaşamak isterseniz Mad Men tam aradığınız dizi.. Dönemin giyim kuşamını, stilini gerçekten çok güzel yansıtıyor. İnsanın saçlarını 1960 modasına sokası, Betty Draper’in giydiği o kabarık etekli elbiselerden giyesi geliyor. Erkeklerin giyim tarzı da klasik ama bir o kadar şık. Bence 1960lar modasının tek sıkıntısı göbek deliği hizasındaki pantalonlar. Tamam 1960larda ben daha embriyo bile değildim ama çocukluğumda yüksek belli pantalonlardan giydiğimi bal gibi hatırlıyorum, ama gel gör ki pek hatırlamak istemiyorum.. off neydi o pantalonlar oyle.. iyi ki zamanla değişmiş pantalon belleri :))
Neyse lafı daha fazla uzatmayayım, gelelim fotoğraf çalışmasına.. 11 fotoğrafçı, 5 model, 4 stilist, ve 1 kameramanın bir araya geldiği atölye çalışmasının ardından benim çektiğim fotoğrafları sizlerle paylaşmak isterim. Benim favorilerim siyah beyaz portreler.. Sizin favoriniz hangisi? Yorumlarınızı bekliyorum ;)